18 Eylül 2010 Cumartesi

Irregular Verbs T-Z(Düzensiz Fiiller)

T


take took taken

almak, götürmek, tahammül etmek, tutmak, icap etmek, ele geçirmek, elde etmek, yakalamak, çıkarmak, karşılamak, atlatmak, etmek, hissetmek, yanmak, kazanmak, yapmak, ölçmek, kabul etmek, sanmak, çekmek [fot.], katlanmak, dayanmak, kaplamak, gerektirmek, tedavi etmek, etkili olmak, kabul edilmek, oltaya vurmak, tutuşmak

teach taught taught ders vermek, öğretmek, okutmak, göstermek, eğitmek, öğretmenlik yapmak
tear tore torn

yırtmak, koparmak, yarmak, yolmak, paralamak, yırtılmak, yarılmak, kopmak, hırpalanmak, fırlamak, hızla koşmak

tell told told

söylemek, demek, anlatmak, emretmek, açığa çıkarmak, bildirmek, haber vermek, ayırt etmek

think thought thought

düşünmek, saymak, anmak, sanmak, tasavvur etmek, zannetmek, aklından geçirmek, planlamak

throw threw thrown

atmak, fırlatmak, düşürmek; yavrulamak; bükmek (ip); vermek (parti vb.)

thrust thrust thrust

itmek, dürtmek, sokmak, saplamak, saldırmak, hücum etmek

tread trod trodden, trod

dans figürü yapmak, adımlamak, arşınlamak, yürümek, basmak, ezmek, çiftleşmek (erkek kuş)

U


unbind unbound unbound çözmek, açmak, salmak, serbest bırakmak
underlie underlay underlain altında olmak, altında yatmak, temelini oluşturmak
understand understood understood anlamak, iyi anlamak, kavramak, bilmek, çakmak, anlayışlı olmak, hissetmek
undertake undertook undertaken

üstlenmek, yüklenmek, girişmek, söz vermek, garanti etmek

underwrite underwrote underwritten

imzalamak, altına yazmak, sağlama almak, sigorta etmek

undo undid undone açmak, çözmek, sökmek, telâfi etmek, bozmak, mahvetmek
unwind unwound unwound açmak, çözmek, açılmak, dolanmış şeyi açmak, gevşemek
uphold upheld upheld

kaldırmak, tutmak, desteklemek, onaylamak, uygun bulmak, sürdürmek [brit.], devam ettirmek [brit.]

upset upset upset

keyfini kaçırmak, devirmek, alabora etmek, altüst etmek, bozmak, bulandırmak, devrilmek, altüst olmak, bozulmak

W


wake woke / waked woken / waked uyanmak, canlanmak, körüklemek, sabahlamak, ölünün başında beklemek, uyandırmak, canlandırmak, anlamasını sağlamak, gözünü açmak
wear wore worn

giymek, takmak, taşımak, dayanmak, takınmak, aşındırmak, yıpratmak, soldurmak, solmak, yıpranmamak, boca etmek, volta vurmak

weave wove woven

dokumak, örmek, serpiştirmek, katmak, karıştırmak, kurmak, yapmak, zikzak yapmak, zikzak çizmek

wed wed/ wedded

wed/

wedded

evlendirmek, başgöz etmek, adamak, bağlamak, bağlanmak, evlenmek

weep wept wept

iltihap akıtmak, ağlamak, gözyaşı dökmek, damlamak, sızmak, akıtmak, özsu akıtmak

wet wet/ wetted wet/ wetted ıslatmak, içki ile kutlamak
win won won galip gelmek, kazanmak, elde etmek, ele geçirmek, ulaşmak, ikna etmek, dostluğunu kazanmak
wind wound wound

çevirmek, sarmak, dolamak, kıvırmak, döndürmek, kıvrıla kıvrıla gitmek, dolambaçlı olmak, açmak

withdraw withdrew withdrawn

çekmek, almak, geri almak, geri çekmek, para çekmek, çekilmek, ayrılmak, geri çekilmek, çekinmek

wring wrung wrung

burmak, döndürerek sıkmak, kuvvetle sıkmak, acıtmak, sızlatmak, bükmek, ovuşturmak, çarpıtmak, saptırmak, zorla almak, koparmak

write wrote written

yazmak, kaleme almak, kâğıda dökmek, yazı yazmak; bestelemek, yazarlık yapmak; mektup yazmak

0 yorum:

Yorum Gönder